İnflamasyon ve Disbiyozis: Probiyotik Camiasının Popüler Konusu

Hong Kong’lu araştırmacılara göre, 2016 ve 2020 yılları arasında probiyotik ile ilgili yapılan araştırmalarda en çok çalışılan konu inflamasyon ve disbiyozis olarak saptanmıştır. Bu iki konudan sonra, obezite, diyabet ve kanser gibi metabolik hastalıklar gelmektedir. 

Hong Kong’daki Chinese University of Hong Kong, HSK Genetech ve Tianjin Medical Üniversitesi’ndeki araştırmacılar tarafından kurulan veritabanında (ProBioQuest), pubmed, clinicaltrials.gov ve patentsview gibi sayfalardan güncel probiyotik çalışmalarını içeriyor; veritabanında şu ana dek 2.8 milyondan daha fazla probiyotik ile ilgili çalışma bulunuyor.

Lactobasillus rhamnosus GG suşu;inflamasyonla ilgili en çok araştırılan suş olmuşken; bu suşla ilgili çalışılan bir diğer konu disbiyozis olup, 1000’e yakın çalışma bulunmaktadır. 

Psikobiyotikler ise, araştırmacılar tarafından ilgi çeken bir diğer çalışma alanıdır. Son 5 yılda, çok ciddi bir atış görülmüştür. Anksiyete, otizm spektrum bozukluğu gibi alanlarda probiyotiklerin işe yararlılığı çalışılmaktadır.

Buna ek olarak, 2015-2021 yılları arasında, epilepsi ve probiyotik çalışmalarının sayısı 20’dir; gelecek yıllarda artışı beklenmektedir. Bu yayınlarda daha çok Prevotella, Bacteroides, Clostridium difficile ve Entamobe histolyca gibi türler çalışılmıştır. Epilepside geçirilen nöbet süresinin azaltılmasında, probiyotiklerin rolü olabilir mi sorusunu göstermektedir.

 

Kaynak: Nutra Ingredients, Inflammation and dysbiosis the most studied conditions for probiotics in recent years – new probiotics database, 22 Ağustos 2022