Tatlandırıcı Gündemi

Şeker bir çoğumuzun günlük beslenme rutininin bir parçasını oluşturuyor. Fakat Değişen beslenme trendleriyle beraber tüketiciler artık şekerli yiyecekler tüketmek yerine daha farklı alternatifler aramaya başladılar. Değişen bu talep doğrultusunda da sektörde artık şeker tüketmekten kaçınanlar için de değişik seçenekler görmek mümkün. Artık üreticiler şekersiz alternatifler de piyasaya sürmeye başladılar. Üürnlerindeki aranan tatlılığı yakalamak için ise daha masum bir alternatif olduğunu düşündükleri tatlandırıcıları kullanmaya başladılar. Peki gerçekten de tatlandırıcılar düşündüğümüz kadar masum mu? Gelin hep birlikte inceleyelim. 

Aslında tatlandırıcılar yıllar boyunca yiyecek ve içeceklerimizde kullanıldılar. Geçtiğimiz yıllarda yapılan araştırmalarda yeni doğan bebeklerde bile şekerli yiyeceklere karşı olan eğilim gözlemlenmiştir. Geniş bir tüketici pazarına sahip olmasından dolayı da şekerli yiyecekler her zaman gıda sektörü arasında popüler bir konuma sahip olmuştur. Yeni yükselen trendlerle birlikte tüketiciler yapay tatlandırıcıları normal şeker yerine kullanmaya başladı. Bu değişimin en önemli sebeplerinden birisi yapay tatlandırıcıların beslenme şekillerindeki düşük kalori ihtiyacını tat ve görünüş anlamında değiştirmeden sağlamasıdır. Yapay tatlandırıcılar Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından Gıda, İlaç ve Kozmetik Yasası ve birçok değişiklik çerçevesinde düzenlenir. FDA, gıda bileşenlerinin olması beklenen tüm yeni maddelerle ilgili verileri gözden geçirmektedir. Bugüne kadar FDA tarafından gıdalarda kullanılmak üzere beş şeker onaylanmıştır. en yaygın üç ana bileşik, sakarin, aspartam ve sukralozdur. Diğer birçok ülkede, suni tatlandırıcı ve bitkisel tatlandırıcı stevia yaygın olarak kullanılmaktadır.

Yapay tatlandırıcılar şekerden yaklaşık olarak 200 kat daha tatlı oldukları için gıdalarda daha düşük oranlarda kullanılır ve daha az kalori katkısı sağlarlar. Aynı zamanda karyojenik olmamaları yani diş ve ağız sağlığı üzerinde olumsuz etkilere sahip olmaması ve glisemik yanıtı tetiklememesi nedeniyle diyabet hastaları tarafından ve  kilo verme ihtiyacı olan kişiler tarafından bazı özel durumlarda tüketilebilir. Bu özellikleri bakımından mükemmel bir alternatif gibi görünseler de yapılan bazı araştırmalar bu durumun çok da göründüğü gibi olmadığını kanıtlamıştır. Son araştırmalara göre yapay tatlandırıcılar obezite, kilo alımı ve diyabet riskinin artmasıyla ilişkilendirilmiştir. Aynı zamanda yapay tatlandırıcılar ağır başağrıları ve kanser riskine sahip olmasıyla da ilişkilendirilmiştir. Neredeyse her üründe bulunmalarına rağmen çalışmalar yapay tatlandırıcıların sağlıksız olduğunu kanıtlamıştır. Tatlandırıcılar bilinçli ve sınırlı bir şekilde tüketilmelidir. Yapay tatlandırıcılar için yapılan çalışmalar şuan için kısıtlı olsa da uzun dönem etkisinin araştırılması için daha çeşitli çalışmalar yapılması gerekmektedir. Eğer daha sağlıklı bir hayat yaşamak istiyorsak doğal şeker tüketmek ya da tatlandırıcıları sınırlı tüketmek bizim faydamıza olacaktır. 

Şeker yerine tatlandırıcı kullanmak doğru mu? Yeni kılavuz ve karşıt görüşler

Dünya Sağlık Örgütü’nün 15 Mayıs 2023’de çıkardığı rehbere göre, bazı tatlandırıcı türlerinin (asesülfam K, aspartam, advantam, siklomat, neotam, sakkarin, sükraloz, stevia ve türevleri) vücut ağırlığı kontrolünde ve kronik hastalık riskinin azaltılmasında rolü bulunmuyor.

Raporda yer alan “koşullu” kelimesi önemli. DSÖ’den gelen uzman görüşüne göre “zarar verdiğine dair kanıt söylenemiyor fakat sağlık yararı olmadığını gösteriyor”. Şeker tüketiminin azalmasını sağlamak, kilo kontrolünde şekerin yerine daha iyi alternatif sunmak amacıyla diyetteki geçiş döneminde tatlandırıcı içeren ürünlerin varlığı ve her bir tatlandırıcı için belli bir tüketim limitinin olması nedeniyle tüketicinin ilk aşamada korkutulmaması gerekiyor.

Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı’ndan (IARC) değerlendirmesi sonucunda, aspartam 2B grubuna yerleştirilmiş olup, bu grupta salamura sebzeler, aloe vera, motor egzoz dumanı yer almaktadır. Gıda Katkı Maddeleri Uzman Komitesi (JECFA) değerlendirmesine göre, aspartamın günlük tüketimi 40 mg/kg (vücut ağırlığı) olarak sabit kalmıştır. 

Tüketicileri korkutarak, ucu açık bırakılarak yapılan tüm görüşler, sağlık, gıda ve beslenme okuryazarlığı seviyesi düşük olan toplumlarda, hem bilime hem de sağlık çalışanlarına duyulan güveni azaltıyor. Bu yüzden, beslenme kılavuzları ve rehberlerinin daha açıklayıcı olması, tüketicinin tüketimini bir anda bırakamayacağı besinler konusunda daha temkinli görüşleri sağlaması ve daha çok görüş alması gerekir.

Kaynaklar

  1. Journal of Health and Sport Sciences (JHSS), Vol.2, No.3, 2019
  2. Ali, A., More, T. A., & Shaikh, Z. (2021). Artificial sweeteners and their health implications: a review. Biosciences Biotechnology Research Asia18(2), 227-237.
  3. Use of non-sugar sweeteners: WHO guideline, 15 May 2023